bugün

entry'ler (232)

en güzel film sonları

(bkz: la finestra di fronte)*

arog

the space odyssey'ye takılmasıyla gülme krizlerine sokmuş film.

bir kızın bir erkeği reddetme nedenleri

çirkin olması başka birşey değildir.

paranormal activity

izlerken bir etkisi olmayan kendini yatağa yattığınızda gösteren film.*

21 yüzyılda hala ingilizce bilmeyen insan

zavallı insan modelidir ve son derecede gerekli bir dildir gerçi türkiyede yaşarken gerek duyulmaya bilinir çünkü sonuçta ingilizce bilmeyenler yatsınamıyacak şekilde fazladır ve konuşulmayan bir dile ihtiyaç duymak anlamsızlaşır bu durumda.yinede bilen bir insanla bilmeyen birinin arasında yada öğrenmeye çalışanla çalışmayan diyiyim,hayat kalitesi bakımından çok farktır hemde çok.

paint it black

the tea party yorumunun rolling stones versiyonundan bile daha iyi olduğu parça. dinlemeyenlere farz ilan ediyorum .

sınava girmeden önce arka planda çalan müzik

(bkz: the tea party - save me)

sözlük yazarlarının sevdiği pc oyunları

star wars empire at war.

rakı mezeleri

(bkz: the tea party)

rakı mezeleri

beyaz peynir bide tercihe göre dardanel ton.*

samsara

the tea party'nin bir başka oryantali.enfestir her şarkıları gibi. (bkz: loopa alınan şarkılar)

the tea party

etnik ezgilerle modern rock türünü kusursuzca harmanlayan eşsiz grup.kanımca en iyi albümleri TRIPtychdir.ayrıca (bkz: heaven coming down)

underground

harikulade bir the tea party parçası.gitarıyla konuşan jeff martin birde sesiyle olaya dahil olunca boş olan kadeh doldurulur.

sözleride şöyledir;

i don't need your redemption
i don't need you to deceive me
and I don't need your forgiveness
i only want you to believe me

do you see me here
i'm standing naked
do you see me here on my knees

now all my life i've been wandering
looking for teachers with the keys
nothing found still searching
for sound...
underground

now let me tell you about a story
it's about a man consumed with vice
theosophical in nature
and hedonistic in disguise

and all his life he's been wandering
searching for teachers with the keys
nothing found still searching for sound
underground...

temptation

başındaki bağlamayla biran duraksadan parça.I cant feel it! (bkz: jeff martin)

the halcyon days

the tea party'nin oynak parçası.5.22 den sonra giren darbukayla kalkıp oynadım resmen bu kadar.

dream theater

son 2 albümdür iyice dibe batan grup.halbuki herşey ne güzel başlamıştı ** sonra devam etmişti **** bundan sonra gerileme dönemine girdi bu grup malesef,kötü albümler üst üste geldi **.Ümidim ise yıkımının bir sonraki albümleri olmaması.awake'i geçtim falling into infinity tarzı bişeyler yapsalar bile razıyım ya ağlamak üzereyim.

the longest year

mükemmel bir nakarata sahip olan parça.

dryad of the woods

fransız sevgilisi olan yazar.
(bkz: bu bizim aklımıza niye gelmedi lan) (bkz: bir garip yurdum insanı)

the bard s song

garip fenerbahçe taraftarının ağzına sıçtığı güzelim şarkı.buda yapılır mı lan.

progressive metal

(bkz: gecenin üçünde progressive metal dinlemek)